Son yarım asırda ülkenin geçirdiği zor koşulları en fazla yaşamış siyasetçi kuşkusuz Demirel’dir.
Siyasal dalgalanmalarda çoğu siyasetçi insicamını kaybeder, ne söylemesi gerektiğini bilemez ancak Demirel her koşulda birbirinden katmerli mesajlar vermekte ustadır.
Öyle ki zor koşullarda Demirel’in söylemleri ve sloganları unutulmaz sözler arasında yer almıştır.
“Konuşan Türkiye” bunlardan bir tanesidir.
Demokrasi yolunu açmak için Demirel 1980 darbesi sonrasında yasaklar çemberini bu sloganla kırdı ve ‘Suskun Türkiye’yi ‘Konuşan Türkiye’ ortamına sürükledi.
Bu slogan için kitap yazıldı, programlar yapıldı, ödül alındı.
03.Ocak.1988 yılında ‘Konuşan Türkiye’ mücadelesi sürecinde Demirel’in yazdıkları şöyleydi :

(...“Güdüm” ve “yüksek irade üzerindeki fevkalade dönemin tortuları” ortadan kalkmalıdır. O zaman “de-politizasyon”la veya “korku” ile sağlanmış sükûnun yerini, hür ortamı hayatiyet ve hareket dolu barış iklimi alacaktır.
Sorunlarınızın çözümünü, “susan Türkiye”de bulamayız. Konuşan, tartışan, Gerçeği arayan Türkiye'de sorunlarımızın çözümünü bulacağız. Yılgınlığa Mahal yoktur.
Anarşi korkusu ile, hür olmaya karşı çıkamayız. Ayrı ayrı şeylerdir.
Uygar dünyaya ulaşacaksak, bunu mutlaka başarmalıyız.
En büyük zenginlik, hür, adalet ve eşitlik dolu, hakkın, hukukun gözetildiği bir aşamaya ulaşabilmektir.
Onun için Türkiye Cumhuriyeti devleti; “Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmanın tam hakkın verebilmelidir.
Türkiye, sistemi işletmeye çalışmalıdır…)

Demirel’in ‘Konuşan Türkiye’ sloganı günümüz koşullarında genç siyasetçilerimize de ilham kaynağı olduğu kanaatindeyim. Ekrem İmamoğlu’nun 6 Mayıs 2019 tarihinde yaptığı konuşma aşağıdadır.
Okuduğunuzda benimle aynı kanaati paylaşacağınızdan eminim.

(… İstanbul için, Türkiye için ve demokrasimiz, cumhuriyetimiz için, Atatürk ve bize emanet ettiği ilkeler için en doğru kararı vereceğiz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Yalnız, buradan tavsiyem var. Ben özellikle siyasi geçmişi, siyasi düşünceleri ne olursa olsun, bütün İstanbullu dostlarımdan ellerini vicdanlarına koyup düşünmelerini istiyorum. Lütfen bu süreçte benim hemşerilerim demokrasi adına herkese haklılığımızı anlatsınlar. Buradan sesleniyorum, ‘Efendim , sanatçıymış konuşamazmış!.. konuşacak, konuşacak!..’ ‘Efendim, iş insanıymış
konuşamazmış! konuşacak, konuşacak!.. Konuşma vakti artık!.. artık konuşma vakti!..) 06.05.2019

İmamoğlu’nun gırtlağını yırtarcasına yaptığı ‘konuşacaksınız…’ çağrısı Demirel’in 31 sene önceki mesajını daha anlamlı hale getirmektedir.
Siyasetin kara mizahını yaşadığımız bu mübarek ramazan günlerinde Demirel’i rahmetle anma borcumuz yok mu?..

İbrahim ÇETİNKAYA

08.05.2019